Andante |
Grossan' a varışımız akşam üzeri oldu ve teknemizi gündüz gözüyle ancak beş dakika görebildik.. hemen yerleştik, planımız bir gün Tüm alışverişi ve eksiği gediği halledip ertesi gün yola çıkmak idi, akşam Grossan'da marina yakınında iyi bir yemek yedik. Zaten Nice - Grossan otomobil yolculuğunda yormuştuk erkenden yeni teknemizde ilk defa yatmak üzere Kamaralarımıza çekildik. Sabah hemen, daha önce hazırladığımız alış veriş listeleri elde , Narbonne doğru yola çıktık, pek sempatik bir kasaba.Burada sabah kahvaltısı yaptıktan sonra kendimizi alışveriş merkezlerine attık.Tabii o uzun alışveriş listelerini almak kolay olmadı üç büyük araba dolusu malzeme ile Bagaj tam dolu olarak tekneye döndüğümüzde saat 15:00 civarında idi ama işin büyük kısmı bitmişti, geriye bir Chandler'dan alınacak malzemeler kalmıştı. İmdat fişekleri, Paralel Cetvel, Haritalar Italian Water Pilot , French Almanac, Tender ve Outboard vs. Tüm bunları da Grossan marinadaki Chandler hanımdan uzun pazarlıklar sonrası aldıktan sonra saat 17:00 olmuştu . Orjinal planımızda Grossan'da iki gece yatıp yola sabah çıkmak vardı ancak işler bitmiş , tekne de tamam görünüyordu. Yola çıkalımmı sorusunu sorduğumda kimse hayır demedi, hemen hava raporuna baktık, hava şeker gibi 5-10 knot N-NW. Yola bir an önce çıkmaya karar verdik. Hemen Benetau ofisine gittik ve onların hediyesi olan bir depo mazot fişimizi ve daha önceden ısmarladığımız yedek motor yağı, filtreler ve impeller'i de alarak tekneye yerleştik. Mazotu doldurmak üzere mazot iskelesine yanaştık... Grossan - Hyeres (Porquerelles) Depo'yu doldurduğumuzda saat 18:30'du. Orjinal planımızda Grossan‘dan Sicilya Bonifacio'ya direkt gitmek vardı ancak teknenin bu ilk yola çıkışında 310 mil birden gitmek çok mantıklı olmadığı için bu yolu ikiye bölmeye karar verdik ve böylece yani hedefimiz Hyeres açıklarında küçük bir ada olan Porquerrelles oldu ve yolumuz da yaklaşık 140 mil böylece 18 saatlik bir seyir olmasını planladık saat 20:00 gibi Grossan'dan ayrıldık. Gün batımını yola çıktığımızda keyifle seyrettik. Bu arada teknenin ilk seyri , yeni elektroniklerimizin keşfi her şeyin manuellerinin üstünkörü okunmaya çalışılması gibi detaylar ile herkes hoş vakit geçiriyordu. Genelde her Türk çocuğu gibi manuel okumaktan nefret ederim, ve herşeyi deneme yanılma metodu ile çözmeyi tercih ederim. Allahtan farklı bir ortağım var , Togan manuel okumaya bayılıyor ve okuduğu herşeyi de anlatmaya... Böyle olunca her aletin keşfi daha kolay oldu fazla yanılma yapmadan bizim manuel okuyucumuz sayesinde her aleti daha çabuk ve doğru öğrenme fırsatımız oldu. Tabi bu arada bir sürü lüzumsuz bilgi akışı da olmakta ancak faydası sıkıntısından kesinlikle çok olduğu için katlandık. Hemen vardiya hazırladık yolumuz uzun 4 kişiyiz Togan - Şükrü bir ekip, Dilek - Ahmet diğer ekip olarak vardiyaları böldük. Bu arada kulaktan dolma bilgimiz ile yani motorumuzu doğru açtığımızı umarak 2200-2300 devri geçmiyoruz bu da bizi gayet keyifli 8 mil civarında bir süratle götürüyor. Genelde gece rüzgar da pek uygun. Cenovayı da basınca ortalama 8,5-9 mil gibi bir süratle ilerliyoruz. Kimi video seyrediyor kimimiz ipod'u ile gecenin içinde müzik dinliyor, herkesin keyfi yerinde. Olaysız bir yolculuktan sonra saat 14:00 civarında Porquerelles'e varıyoruz. Çok hoş bir ada çok güzel restoranlar var, ufak fakat her şeyleri düzgün. Tabi eksik gedik bitmiyor burada da bir chandler bulduk. Hortum, Shore Power Cable , vs. gibi bir takım eksiklikleri de burada tamamladık. Gece Shore Power'a da bağlanarak ilk düzgün marina gecelememizi yaptık . Korsika - Sardinya Buradan sonra niyetimiz Korsika üzerinde Bonifacio'ya uğrayarak, daha sonra Sardinya'da Porto Cervo'ya gitmek ve orada en az iki gün geçirmek. Bu arada benim eşim Seden ve Togan'ın eşi Kuğu cumartesi akşamı uçakla Sardinya'ya geliyorlar.. Güzel bir 24 saat geçirdikten sonra saat 14:00 gibi Porquerelles'ten ayrılıyoruz rotamız Korsikanın batı sahili boyunca inerek Bonifacio. Yaklaşık 140 mil, hava yine süper 10-15 knot N-NW, gündüz biraz sıcak oldu ama gece yine süper.
Ponza Ponza adasına yine bir öğle vakti vardık.. Mayıs Ortası olmasına rağmen son derece sakindi çoğu işletme daha yeni açılıyordu sokaklarda da yerlilerden başka kimse görünmüyordu, Ponza adası güzel olmasına güzel ama uğramazsanız bir şey kaybetmezsiniz ... Burada yerli halkla haşır neşir 2 gün geçirdik adanın tek iyiliği İtalyan'ların sıcaklığı ve her ne pahasına olursa olsun sizi anlamak ve kendilerini size anlatmak konusunda gayretleri! Ischia - Capri - Amalfi Ponza'da iki gece kaldıktan sonra saat 13:00 gibi ayrıldık buradan, sonra önümüzde Ischia adası ve bir kaç küçük adaya daha uğrayarak bu arada yeni asimetric Spinnaker'imizi basma fırsatını bulduk, çok da zevk aldık, çünkü 15 civarı esen bir havada 10,5 - 11 mil sürat yapıyorduk bu seyir sırasında motorumuz tabi ki kapalıydı ancak pervanemizin dönüşü ve yaptığı ses acaba katlanır pervanemi alsaydık diye düşündürdü.. Saat 19:00 gibi Capri'ye vardık, daha adaya yaklaşırken denizde gördüğümüz yelkenli tekne sayısı ve bu arada az da olsa izlemek şansını bulduğumuz bir yarış bize gecelemek için yer bulmanın zorluğunu düşündürttü. Ancak marinaya girdik ve şansımızı denedik. Aldığımız cevap malum, “ hiçyer yok”, çünkü Rolex Cup yarışları o hafta düzenleniyordu. Böylece Capri'ye sadece yakından bakarak benim en favori yerim olan Amalfi'ye doğru hareket ettik. Capriden sadece 10mil uzaklıkta. Gün batarken Amalfi'de Antonyo liderliğinde marinada balık istifi teknelerin en üstüne aborda olduk.. Bu yolu yapacak herkese tavsiyem Amalfi'de mutlak bir ya da iki gece geçirin. Bence İtalya'nın en güzel yeri. Tabi yakındaki Positano'ya da uğramak şart, ama teknenizi Amalfi Marinaya bağladıktan sonra Positano'ya dolmuş motorları ile geçebilirsiniz. Stromboli - Messina Amalfi'de geçirdiğimiz harika bir 24 saatten sonra saat 20.00 gibi Messina‘yı hedefleyerek yola çıktık. Hava son derece sakin fakat kapalı idi, gün boyu yer yer yağmur çiseledi.. Önümüzde yaklaşık 170 mil yol vardı. Yine vardiyalar ayarlandı, ancak bütün gece şimşek ve gökgürltülü yer yer 35 mil esen ancak iskele kıç omuzluktan kolayına gelen bir hava ile sabahı ettik. Gün doğuşunda Stromboli Volkan adası tüten krateri ile biraz ürkütücü de olsa bütün ihtişamı ile karşımıza çıktı. Öğleye doğru messina boğazına girdik. Fazla alternatif yok, önceden tavsiye edilen messina şehrindeki Marina di Nettuno'ya girdik ve bir yer bulduk. Kızların bir haftası doldu. Messina‘da bir gece daha geçireceğiz ondan sonra onları bu sefer Dilek'le beraber yolcu edeceğiz ve üç kişi yola devam edeceğiz. Messina - Kefalonia Kızları Sicilya Callabria Airport'tan uğurladık akşam üzeri saat 19:00 gibi yine çok frişka bir havada en uzun etabımız olacak 270 millik yola çıktık. Messina boğazını geçip İtalyanın en güney sahillerini yalayarak Kefalonya'ya doğru hiç esmeyen bir havada, yeni öğrendiğimiz şekilde sürekli 2800 devirle ilerledik, bütün gece sadece bir kaç balıkçı teknesi ile karşılaştık. Bunun dışında en ufak bir trafik yoktu. Sabah olduğunda yolu yarılamıştık, öğleye doğru güzel rüzgar çıktı, giderek de arttı, saat 14.00 gibi hava 25-30 arası esiyordu ve bizim mazotumuz çeyrek deponun altına inmişti. Yine İskele kıç omuzluktan gelen rüzgar bizi ciddi sallıyor ve Mazot göstergesi Çeyrek depo ile Sıfır arasında gidip geliyordu. Anlaşıldı mazot bitecek, hemen 50 litre yedek mazotumuzu ekledik ama bu da fazla işe yaramadı. Saat 17,00 gibi makinemiz stop etti. Pek dert etmedik çalıştırmaya da uğraşmadık. Zaten yelkenle 7-8 mil arası gidiyorduk. Kefalonyaya varınca bir yol bulup çalıştımayı dipte kalan mazotla'da limana girebilmeyi planladık. Plan tuttu. Adanın geniş koyuna tam gün batarken girdik. Rüzgar da iyice azalmıştı allahtan kalan mazot ile, sallantı da durunca motorumuz çalıştı ve rahatça iskeleye bağlandık. Kefalonya adasında koya girince Batı tarafında kalan yeni limana bağlandık ama, tavsiye edilir bir yer değil hiç. Yunan Adasına benzemiyor. Geniş asfalt yolları olan garip bir yer. Asıl iyi kasaba koyun doğusunda olanmış, ama biz bağlanmış bulunduk. Gece karanlıktada öbür tarafa gitmeyi istemedik. Navpaktos
Sabah 6 da motor bastık ve 6:30 da Kanal'a girmek üzere izin istedik bizi yaklaşık 7:30 da büyükçe bir Coster'in peşinden kanala aldılar. Yaklaşık 1 saat süren kanal geçişi çıkışında tatsız bir şekilde dibe dokunduk ama allahtan yumuşak bir dokunuştu. Aklınızda olsun kanal biter bitmez iskeleye bağlanmak zorundasınız, ancak kanal çıkışında ortadan gitmeye devam edip 20 metre sonra iskele'ye doğru dönün kanal çıkışından iskeleye dönerseniz sığlığa bizim gibi dokunabilirsiniz.
Eiginea - Sifnos Geçiş ücretimizi ödeyip mazotumuzu doldurduk ve saat 9:30 gibi 30 mil mesafede olan Eiginea adasına doğru yola çıktık. Adayı seçmemizin sebebi; Pire'nin kalabalık marinalarına girmemek ve sessiz sakin bir Marinada bağlayabilmek. Ayrıca istersek Deniz otobüsleri ile 30 dakikada Pire'de olabiliyoruz ve her saat başı var. Ancak Pireden son sefer 20:00'de. Bu yüzden akşam eğlencesini Pire'de yapacaksanız tavsiye edilemez. Togan Atina'dan dönecek , biz de onu uğurlamak için Pire'ye beraber gidiyoruz. Buradan sonra iki kişi devam edeceğiz. Buradan Bodrum'a rotamız üzerinde bir sürü ada var. Sifnos'u merak ediyordum fazla bilinen bir adada değil girip görmeye karar verdik. İyi ki de öyle yapmışız. Çok beğendik, son derece düzenli, sakin temiz ve güzel bu adayı döndükten sonra sevgili Azat Baykal abime de tavsiye ettim. Ancak ismi yanlış hatırlayıp Siros'a gitmişler ve Siros'da herhalde Egenin en kötü adası. Sonra bana biraz sitem edince durumu anladık. Amargos - Bodrum Artık çok az yolumuz kaldı. Sifnos Amorgos 80 mil civarında. Amorgos'un koyu ve bağlama yerleri sanki Sifnos'un kopyası ama biraz kötü bir kopya. İki ada son derece birbirlerine benziyor . Yunanistan'da son gecemizi Uzo ve yerel mezelerle geçirip sabah makul bir saatte yola çıktık. Artık sadece 90 mil yolumuz kaldı. Varış noktamız Bodrum. 9 Mayıst 2007 de Grossan'da başladığımız yolculuk 27 Mayısta son buldu saat 17.00 gibi Bodrum Milta Marina'ya bağlandık.. Bitirirken son bir gözlemimi aktarmak istiyorum. Bu yolculuk esnasında ve başka zamanlarda Avrupa'da girdiğimiz tüm marinalar gerek altyapı gerekse servis olarak bizim marinalardan çok daha kalitesizler. Ülkenize evinize geldiğinizde bir de bu pozitif farkı görerek daha da mutlu oluyorsunuz. Ahmet Ediboğlu |