GÜVENLİ DEMİRLEME |
Güvenli bir demirleme için en önemli faktörlerden biri demir seçiminizdir. Değişik demir tipleri değişik zeminlerde farklı davranırlar. Her zeminde tutan bir demir bulmak oldukça zordur. 40 yılı aşkın yelkencilik yaşamımda değişik pek çok demiri deneme imkanına sahip oldum. Değişik zeminlerde, tutma açısından en çok tercih edilebilecekler arasında Bügel, Bruce ve Spade'i sayabilirim. Admiralti de bunlar arasında sayılabilirse de 20 metreden ufak ve özellikle GRP teknelerde kullanabilmek yer açısından oldukça zordur. Belki ikinci bir demir olarak tercih edilebilir. Şimdi kullandığımdan bir önceki demirim, CQR'dı. Erişteli zeminler dışında bana fazla sorun yaratmamıştı. Son dört senedir ise yeni bir alman dizaynı olan Bügel kullanmaktayım ve daha önce niye kullanmadığıma hayıflanıyorum. Sadece bir kez, gaga ile beden arasına basket topu büyüklüğünde bir taş sıkıştığında tutmamış ve demir tazelemek zorunda kalmıştım. Bunun dışında Bügel'in tutmadığına, yeterli kalama verildiğinde, en zor şartlarda bile taradığına şahit olmadım. Ülkemizde galvanizli kopyalarını, orjinaline oranla çok ucuza temin edebilmek mümkün. Fonksiyon açısından orjinalinden hiç bir farkı yok. Yeni bir demire ihtiyacınız olduğunda Bügel almakta tereddüt etmeyin. Teknenizde mutlaka birden fazla en azından iki demir bulundurun. İkinci demirinizin el altında olmasına, ihtiyaç duyduğunuz anda kullanılabilir halde olmasına dikkat edin. Sadece iki demiriniz varsa yedek demirinizin de diğeri kadar güvenilir olmasında fayda var. Demiri zincirle kullanmak en iyisidir. Zincirliğiniz uygunsa tekne boyunun 6-8 katı uzunluğunda zincir bulundurmak uygun olur. Şartlar el vermediğinde bir bölümünü zincir geri kalanını halat, veya tamamını halat olarak kullanmak da mümkündür. Eğer halat kullanıyorsanız üç kollu halat, tercihan naylon olanını kullanın. Üç kollu Naylon halatlar esnemeleri sayesinde sert ırgalanmaları önler. Kalamanın tamamı zincirse, zincirin kendi ağırlığı ırgalanmayı rahatlıkla önler. Zincir ya da ipin sonunun teknedeye sağlam bir şekilde bağlı olmasına dikkat edin. Bu bağlantıda gereğinde çabuk ve kolayca ayırabileceğiniz bir yöntem kullanın (yaylı kilit gibi). Beş ya da on metrede bir, zincir üzerinde kalama boyu hakkında fikir verecek işaretler çok faydalıdır. Bu işaretleri, farklı renklerde boyayarak yapabileceğiniz gibi, değişik renklerde elincesini (2-3 mm çaplı ip) zincir baklalarına sarıp bağlayarak da yapabilirsiniz. İşaretlerin kolay görünür renklerde olmasına dikkat edin. Tekne malzemesi satan dükkanlardan temin edebileceğiniz, baklaların içine monte edilebilen renkli plastik işaretleri de kullanabilirsiniz. Demirlediğinizde vereceğiniz kalama (demir ipi ya da zincirinin suda kalan kısmının boyu) derinlikle orantılı olmalıdır. Kalamanızın tamamı zincir ise, kalamanız derinliğin en az dört katı, halatsa 6-7 katı olmalıdır. Bazen hava sertleştiğinde bu oranlar yeterli olmayabilir, ve daha fazla kalama vermek gerekebilir. Yeterli kalama veremediğiniz durumlarda kalama boyunun yarısında bir ağırlık bağlamak çok yararlı olabilir. Bu ağırlık demir üzerindeki kuvvet vektörünün açısını yataya yaklaştırarak demirin taramasını önler. Bu amaçla dinginizin demirini kullanabilirsiniz. Zeminin 10 dereceden fazla meyilli olduğu yerlerde demirlemekten kaçının. Demir attığınızda, eğer rüzgar çok hafifse, rügar yününde yarımyol tornistanla zinciri düzgün bir şekilde sermeniz gerekir. Eğer teknenizi sürükleyebilecek yeterli rüzgar varsa, tornitan vermeden, motoru boşta tutun. Hareket etmeden verilen kalama, zincirin demir ya da kendi üzerine yığılmasına neden olur. Tornistan hızınız kalama verme hızınından fazla olmamalıdır. Yeterli kalama verdikten sonra zinciri volta edip tornistana devam ederek demirin zemine dalmasını sağlayın. Bu sırada demir tarıyorsa zincirde bir titreşim olur. Zeminin özeliğine göre bazen titreşimi hissedemezsiniz, ancak demirin tutmadığını, hala tornistan yönünde hareket ettiğiniz halde zincirin denizle yaptığı açının bir azalip bir arttığını görerek de anlayabilirsiniz. Demir tutmuşsa geriye doğru hareket halindeki tekne giderek yavaşlıyarak durur ve motor hala tornistanda olmasına rağmen, zincirin ağırlıyla kısa bir mesafe ileri doğru hareket eder. Eğer demirin taradığından kuşkulanıyorsanız vira edip demir tazelemeniz gerekir. (yani çıkıp demir alıp tekrar funda edin.) Emin olmadıkça demir tazelemekten kaçınmayın. Balçık zeminlerde demire herhangi bir yük bindirmeden önce kendi ağırlığıyla çamurun içine batmasını 3-5 dakika beklemek gerekebilir. Sabırsız davranıp demire erken yüklenirseniz tarama olasılığı vardır. Demirlediğiniz yerde denize giriyorsanız, sizin de benim gibi ilk yapacağınız, gözlüğünüzü şnorkelinizi takıp demirin ve zincirin durumunu gözden geçirmek olsun. İçiniz rahat eder. Rüzgarı arkanıza alarak,üzerine yürüyerek de demir atmak mümkündür (pek çok gulet kaptanının yaptığı gibi). Ancak zincirin karinaya sürtmesi olasılığı vardır. Tekneniz bir katamaran değilse bu yöntem tavsiye edilmez. Demirin yükünü ırgat üzerinde bırakmayın. Bakla gözünden geçireceğiniz bir yaylı kilitle, daha iyisi bu amacla üretilen zincir kancası vasıtasıyla sağlam bir koçboynuzu veya babaya volta ederek ırgat üzerindeki yükü kaldırın. Ama yine de zinciri kaveletadan ayırmayın. Demirledikten 3-5 dakika sonra birbirinden en az 60'şar derece farklı üç kerteriz alıp kaydedin. Pusulanızdan teknenin yönünü de kaydedin.Tarayıp taramadığınızı anlamak için yarım saatte bir ve kuşku duyduğunuz zaman kerterizlerinizi kontrol edin. Tekne zaman zaman gezebilir, ama rüzgar yönü fazla değişmediği sürece sıklıkla aynı noktaya tekrar gelir. Tekne çok fazla geziyorsa (pusulanızın değeri çok değişiyorsa) kerterizleri kontrol etmek için, teknenin kerterizleri aldığınız zaman bulunduğu yöne dönmesini bekleyin. Kalabalık (başka teknelerin de demirlemiş olduğu) yerlede demir atarken baskalarının demirinin nerede olduğuna ve zincirlerinin ne şekilde yayıldığına dikkat edin. Esinti hafif ya da yoksa zincir doğru bir hat üzerinde yayılmamış olabileceğinden bunu tahmin etmek pek de kolay olmaz. Gerekirse yakındaki tekne kaptanlarından öğrenin ve gereğinden fazla kalama vermeyin. Rüzgar yönü degişikliklerinde tekneler de hep birlikte yer değiştirecektir. Ancak ağır ve büyük tekneler daha yavaş hareket edecektir. Zincir yerine Halat kullanan tekneler, zincirlilere göre daha geniş bir çember üzerinde hareket ederler. Nedendir bilmem, bir koyda tekbaşıma demirlemişsem, çoğunlukla yeni gelen tekne gelip burnumun dibine demirler. Sanki benim teknemin üzerinde "Burası park yeridir yazıyor". Arkadaş canlısı olmadığımdan değil, aksine denizde kurulan dostluklara bayılırım, ama hava değiştiğinde sorunların ortaya çıkması da kaçınılmaz oluyor. Siz de aynı hatayı yapmayın. Mutlaka görmüşsünüzdür, köpekler, kediler bir yere çökmeden önce kendi etraflarında birkaç kere dönerler. Siz de öyle yapın, girdiğiniz koyu şöyle bir tavaf edin, uygun derinlik ve zemin bulacağınız, rüzgar yönünün de müsait olduğu bir yer mutlaka bulacaksınız. En azından diğer tekneden emniyetli bir mesafede demirleyin. Bir demir şamandırası kullanmanın pek çok yararları vardır. En önemlisi başkalarına ve size demirinizin nerede olduğunu göstermesidir. Ayrıca, kayalık bir zeminde takılı kalan demiri kurtarmaya yararı olur. Eğer demir şamandırası kullanacaksanız, yıllar içinde edindiğim işin püf noktalarını da aktarayım. Şamandıra ipini tekne boyunuzdan kısa tutun. Bu demir alırken ipi uskura dolama riskini azaltacaktır. Gece kalacaksanız hava kararırken şamandıranızı sökün. Bunun için şamandırayı demire bir kasa yaparak çiftkollu bağlayın ki botla gidip şamandırayı ve ipini alabilmeniz mümkün olsun. Ya da yüzen ip kullanmayın ki, şamandırayı söküp ipi batırabilesiniz. Şamandırayı gece bırakırsanız, başakaları görmeyip uskurlarına dolayabilirler. Hava kararırken alırsanız, gece vira edip çıkmak zorunda kaldığınızda da çepariz vermesine olanak kalmaz. Vira ederken (demir alırken) tekneniz ve rüzgar hafif değilse tüm yükü ırgata bindirmeyin. Hafif yolla demirin üzerine doğru yürüyerek ırgata yardımcı olun. Ancak tekneyi, zinciri içeri alma hızınızdan daha süratli yürütmeyin. Bunu zincirin açısını kontrol ederek yapabilirsiniz. Dar yerlerde teknenin gezmesini önlemek amacıyla kıçtan da ikinci bir demir atılabilir. Ancak bunu rüzgar yönünün büyük oranda değişebileceğini beklediğiniz yerlerde yapmaktan kaçının. Kuvvetli yan rüzgarlarda demirlerinize binecek kuvvetler tahminlerinizin çok üzerinde olabilir ve tarama kaçınılmaz olur. Yine gezmeyi bir ölçüde azaltmak ya da sert rüzgarları karşılayabilmek için baştan ikinci bir demir atmak gerekebilir. İkinci demirinizi botunuz varsa botla atmayı tercih edin. Ideali iki demir arasında 40 derecelik bir açı bırakmaktır. Deneyimlerimden buraya kadar aktardıklarımı belki başka yerlerde de bulabilirsiniz ama özellikle çok iyi bilmediğiniz yerlerde gecelemek amaçlı demirlerken göz önünde bulundurduğum çok önemli bir prensibim var ki başkalarının yazdıklarında pek rastlamadım. Tek bir tümceyle söylemek gerekirse "Selamet açıktadır." Nasıl kaçacağınızı planlayın: Demirleyeceğiniz yere girmeden önce rüzgar yönü değiştiğinde sığınılabilecek başka yerleri araştırın. Demirleyeceginiz yere girerken çıkış rotanızı da baştan hesaplayın. Bunun için gerekebilecek kerterizleri kaydedin. GPS'iniz varsa giris rotanızı kaydedin. Gece kaçmak zorunda kalabileceğinizi, çevreyi yeterince ya da hiç göremiyeceğinizi özellikle göz önünde bulundurun. Engelleri not edin. Kolayca girebiliyor olsanız bile çok sığ sulara, karaya çok yakına demirlemeyin. Şartlar değiştiğinde çok emniyetli gibi görünen yer, kabusunuz haline dönüşebilir. En büyük usturmaçanızı zincirliğe yakın bir yerde, ucunda en az derinlik kadar uzun, kalınca bir halata bağlı olarak bulundurun. Halatın diğer ucuna zincir baklasından geçebilecek bir yaylı kilit bağlayın. Bazen öyle şartlar oluşabilir ki, demiri vira etmeye zamanınız kalmaz, daha sonra dönüp alabilmek amacıyla şamadıra bağlayıp demir ve zinciri bırakmak zorunda kalabilirsiniz. (Daha önce de bahsettiğim gibi zincir tekneye kolay ve seri bir şekilde çıkarılabilecek gibi bağlanmış olmalıdır.)
Bu yazının konusu içerisinde sayılabilecek (dar
yerlerde demirleme, kıçtankara, baştankara, demirde fırtınaya hazırlık,
ikinci demir kullanımı, demirleme teorisi gibi) daha pekçok konu olmakla
birlikte, okunabilirliğini azaltabilir kaygısıyla burada sonlandırmak
durumundayım. Vakit buldukça deneyimlerimi ve birikimimi paylaşmayı denizciliğin
gereği olarak görüyor, pruvanızın neta, rüzgarınızın kolayına olmasını
diliyorum. Sevgiler, |