YELKENCİLİK SİZE UYGUNMU?

 

Denizcilik dahası Yelkencilik size uygunmu?...

Her tanıdığıma hararetle denizin ve yelkenin nimetlerinden bahisle kafalarını şişirdigim, bir tekne sahibi olmalarına önayak olduğum çok oldu. Ama bazen, kendilerini bu konuda yeterince irdelememiş kişilerin tekne sahibi olmaları, bir süre sonra yaptıklarını, vakit ve para kaybı olarak görmelerine, denizde geçirdikleri zamandan yeterince keyif alamadıklarına, zaman zaman ister istemez karşılşılan zor şartların onlar için bir kabus haline geldiğine çokça şahit oldum.

Kararınızı verirken gözönünde bulundurmanız gereken pek çok konu var.

Doğa ile içiçe olmaktan hoşlanıyormusunuz? Ya kapalı yerlerden? Çok açık ki, agorafobisi ya da tam tersine klostrofobisi olan biri, fobilerinin üstesinden gelmeden denizci olamaz. Yalnız kalmak yanında yeni insanlar tanımaktan da hoşnut olmak gerekli. En zor şartlarda bile gereğinde tanımadığınız kişilere gonüllü yardımdan da keyif alıyorsanız denizciliğe yatkınsınız demektir.

El becerisi denizcilikte çok önemli, fizik, mekanik, elektrik, elektronikden anlamak da bir o kadar. Ufak tefek tamiratları kendi başınıza becerebilmeniz, en azindan çekiç tutmayı, tornavida, anahtar kullanmayı becerebilmeniz şart.

Mücadeleden, rekabetten hoşlanıyormusunuz? Yelkencilik, doğa güçlerinden yaralanmak yaninda gerçek bir mücadeledir de. Ruhen ve bedenen dayanıklı olmayı gerektirir.

Sabırlımısınız? Fırtınada, ıssız bir koyda günlerce hapis kalmak sizi rahatsız edermi, yoksa bunun da zevkli bir yanI olduğunu görebiliyor, bundan keyif alabiliyormusunuz?

Farklı kültürlerden insanlarla tanışmak elbette çok keyifli. Ama Sizden farklı olanlara hoşgörü gösterebilmek, anlayışlı davranmak da önemli. Gerçek bir denizci arkadaş canlısı, hoş görülü, ve saygılıdır. Her zaman yardıma hazırdır. Denizde yardımlaşma esastır. Zor durumda olana başınızı çevirip geçemezsiniz. Kişiliginiz tüm bunlara uygunmu?

Yeterli zamanınız varmı? Eğer senenin bir iki ayını denizde geçirmeyi düşünüyrsanız, sakın ola sandal irisinden büyük bir tekne almaya heves etmeyin. Tekne sahibi olmadan da denizciliği ve yelkeni ögrenebilir, tadına varabilirsiniz. Ülkemizde her türlü tekneyi kiralama imkanları artık mevcut. Bu size çok daha ucuza gelecektir. Zaman içinde denize daha çok vakit ayırmayı düşlüyorsanız, bu kendinizi tanıma ve deneme imkanı da verecek, denizlerde yaşayıp yaşayamayacağınız hakkında fikir edinmenize yardımcı olacaktır.

Yaşamını paylaştığınız kişiler çok önemli. Yalnız başınaysanız sorun yok. Ama evliyseniz olabilecek en iyi şey eşinizin de en az sizin kadar denizciliğe hevesli ve yatkın olmasıdır. Birlikte olduğunuz kişi ne derse desin, onu ne kadar tanıyor olursanız olun, belli bir süre birlikte bu deneyimi yaşamadıkça oluruna karar vermeyin.

Herşey tamam, tekne edinmeye karar verdiniz, bu sefer de bütçeniz çok önemli. İş tekneyi almakla bitse ne iyi. Teknenin yıllık giderleri tahminlerinizin çok üzerinde olabilir. Bunun nekadar olacağını satanlardan öğrenmeye kalkmayın. (Tekne alırken nelere dikkat edilmeli baska bir yazının konusu olacak)

Elbette ilk yapılacak şeylerden biri sınavlara girip en azından bir amatör denizci belgesi edinmek. Birkaç gün içinde yelkenciliğin temel bilgilerini edinebilir, üç beş kez denize çıkarak öğrendiklerinizi pekiştirebilirsiniz. Ama sanmayın ki denizcilikle ilgili herşeyi ögrendiniz. Denize her çıktığınızda öğreneceginiz ders, henüz hiçbirşey bilmediğiniz olacaktır. Pruvanız her zaman neta, rüzgaerınız da kolayına olmaz. Sizi asıl eğitecek olan denizin kendisidir. Iyi denizci olmak uzun deneyimlerden, deneyimli denizcileri, gerek dinleyerek, gerek yazdıklarını okuyarak, yaptıklarını izleyip soruşturarak deneyimlerinden yaralanmak ve ömur boyu denizin dolaysız kendisinden de öğrenmeye devam etmekten geçiyor. Bence en iyi ögrenme yöntemi, zor deniz şartlarında, deneyimli denizciler eşliginde seyir yapma imkanlarını bulabilmektir. Kısacası usta çırak yöntemidir. Bunun için de emir almaya, emir tekrarı yapmaya, emirleri sorgulamadan uygulamaya yatkın olmanız gerekir. "Kaptanın sözü kanundur" deyişi boşa söylenmemiştir. Sorgulama ihtiyaci duydugunuz uygulamaları daha sonra konuşabilecek kadar da sabırlı, kafanıza takılanların nedenini niçinini sormak için de ısrarlı olmalısınız. Deneme yanılma yöntemiyle de ögrenmek tabii ki mümkün, ama çoğunlukla deniz yanılgılarınızı affetmez. Birkaç bin yıldır deneyerek bulunmuş pratik uygulamaları kendi başınıza yeniden keşfetmek için ömür yetmez.

Yukarıdaki sorulardan birine dahi olumlu yanit verdiyseniz, yelkenci olmayi denemelisiniz. Kaybedeceğiniz, olsa olsa biraz zaman biraz da para, ama bana inanın, kazanabileceklerinizin ucu bucağı yok.


sevgiler,
28 Aralık 2004
© Dr.Korhan Sökmen
http://www.catamaranvega.com