Gökyüzüne Merhaba - Bölüm III.IV
Tarih öncesi çağlardan beri tanınmaktadır Venüs. Gökyüzünün güneş ve aydan sonra en parlak cismidir. Merkür gibi bazen sabah bazen de akşamları görülebildiğinden eski çağlarda iki ayrı yıldız olarak değerlendirilip Eosforus (sabah yıldızı) ve Hesperus (akşam yıldızı) diye isimlendirildiği de olmuştur. Ancak yunan astronomları onun aynı cisim olduğunu biliyorlardı.
Venüs kalın bir bulut tabakası ile kaplıdır. Bu nedenle son zamanlara kadar yüzey özellikleri hakkinda bilinenler sınırlı kalmıştır. Bugün Venüs hakkındaki bilgilerimizin neredyse hepsi uzay araçlarıyla yapılan araştırmalar sonucu elde edilmiştir. Venüs'ü 1962 de ilk kez ziyaret eden uzay aracı Mariner II idi. O günden bu güne Pioneer Venus ve Soviet Venera 7 (Venüs'e iniş yapan ilk araç) de dahil olmak üzere 20'den fazla uzay aracı Venüs ziyaretinde bulunmuştur. Bunlardan Venera 9 bize ilk yüzey fotoğrafını göndermiş, ve son olarak da Magellan uzayaracı radar kullanarak Venüs'ün çok detaylı yüzey haritasını edinmemizi sağlamıştır.
Venüs'ün kendi çevresinde dönüşü çok yavaştır, Venüs yılından biraz daha fazla sürer ve 243 düya gününe karşılık gelir. Bir başka gariplik de ters yünde dönmesidir, Venüs yüzeyinde güneş batıdan doğup, doğudan batar. Dünya ile Venüs arasında da ilginç bir senkronizasyon vardır, Venüs dünyaya en yakın pozisyonuna geldiğinde hep aynı yüzü dünyaya dönük olur, bu bir rezonans etkisi midir yoksa sadece bir tesadüf mü bilinmemektedir. Venüs dünyaya benzerliğinden, kız kardeş gezegen olarak nitelendirilir. Çapı dünya çapının %95'ine ve kütlesi dünya kütlesinin %80'ine eşittir. Her ikisinin de çok az sayıda kratere sahip olmaları yüzey yapılarının gençliğini gösterir. Yoğunlukları ve kimyasal bileşimleri çok benzerdir. Bütün bu benzerliklerden dolayı, yoğun bulutlarının altında Venüs'ün dünyaya çok benzer bir gezegen olduğu hatta benzer hayat formlarına sahip olabileceği düşünülmüştür. Fakat uzay araçlarının olanaklarıyla yapılan araştırmalar Venüs'ün pek çok konuda dünyadan çok farklı olduğunu göstermiştir. Venüs yüzeyinde atmosfer basıncı dünyadakinin 92 katı kadardır (neredeyse okyanusun 1km derinliğindeki basınca eşit). Atmosferi büyük oranda karbodioksitten oluşmuştur. Kilometrelerce kalınlıktaki pek çok kattan oluşan bulutları su buharı değil, sulfirik asid bulutlarıdır. Venüs'ün yoğun karbondioksit atmosferi ciddi bir sera etkisi yaratmakta ve yüzey ısısının 482° C (kurşunu eritecek) sıcaklılara erişmesine neden olmaktadır. Bu da güneşten iki kat daha uzakta olmasına karşın, Venüs'ü Merkür'den daha sıcak bir gezegen yapmaktadır.
Görüşü engelleyen bulut katmaları nedeniyle yakın zamana kadar yüzey şekilleri hakkında bilgimiz yoktu. Ancak şimdi Magellan uzay aracının radar sonarları sayesinde Venüs yüzey şekillerini detaylı olarak bilmekteyiz. Venüs yüzeyinin büyük bölümü fazla engebe göstermeyen yumuşak düzlüklerden oluşmuştur. Bununla birlikte birçok çukur alan (Alanta Planitia, Guinevere Planitia, Lavinia Planitia) ve iki büyük yüksek alan ki bunlardan biri kuzey yarı kürede Ishtar Terra yaklaşık Avustralya büyüklüğünde, ve diğeri ekvatoryal bölgede Aphrodite Terra, Güney Amerika boyutlarında, bulunur. Ishtar bölgesinin iç kesiminde Lakshmi Planum adı verilen ve yüksek dağlarla çevrili yüksekçe bir plato bulunur. Platoyu çevreleyen yüksek dağlar arasında Venüs'ün en yüksek dağı Maxwell Montes yer alır.
Venüs üzerinde küçük kraterlere rastlanmamaktadır. Yoğun atmosferi meteoritlerin yüzeye varamadan yanarak yok olmasına neden olmaktadır. Mevcut kraterlerin de bir arada gruplar teşkil etmesinden anlaşıldığına göre, tamamen buharlaşmadan yüzeye ulaşabilecek boyuttaki meteorlar, atmosfer içinde, yüzeye varmadan önce parçalanmaktadır. Takibeden temsili resimler ve Venera 13 tarafından çekilmiş gerçek fotograflar Venüs yüzeyi hakkında bir ölçüde bilgi verebilir.
Gezegenin iç yapısı muhtemelen dünyanınkine çok benzer. Kalın bir kabuğun altında eriğik halde bir mağma ve 3000 km çapında sıvı demir çekirdek. Kabuk dünyaya oranla daha kalın ve dayanıklıdır. Sivi metal çekirdeğine rağmen, Venüs'ün manyetik alanı yoktur. Bunun nedeni muhtemelen rotasyonunun çok yavaş olmasıdır.
|