Gökyüzüne Merhaba - Bölüm V.V
Meteoroid sözcüğü ise olayı değil, düşen cismin kendisini ifade eder. Meteoroid, güneş ya da herhangi bir güneş sistemi cisminin çevresinde yörüngede olan ve kuyrukluyıldız ya da asteroid olarak sınıflanamayacak kadar küçük olan cisimlerdir. Mikro boyuttaki cisimler ve kozmik toz partikülleri de mikrometeoroid olarak anılırlar. Meteorit ise tamamen buharlaşamadan dünya yüzeyine ulaşan meteoroidlerdir. Metoritler üzerinde pek çok çalışmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalar, meteoritin ana cisminin kaynağı, yapısı ve tarihini saptamak ve güneş sisteminin ve evrenin oluşumu hakkında bilgi edinebilmek amacını güder. Meteoritlerin büyük bir bölümünün kaynağı asteroidlerdir. Bazılarının 4 Vesta asteroidi kaynaklı olduğu sanılmaktadır. Bir bölümü de kuyrukluyıldızlardan gelir. Az sayıda meteorit'in (23 tanesinin) ay kökenli ve (22 tanesinin) Mars kökenli olduğu saptanmıştır.
Meteoritler ve Apollo ve Luna programlarıyla aydan getirilmiş kayalar, her ne kadar ilginç olmayan taş parçaları gibi gözükse de, elimizdeki dünya dışı tek maddi örneklerdir ve labratuarlarda inceleme imkanı bulabildiğimiz için son derece kıymetlidirler. Meteorit Tipleri
Bulunmuş meteoritlerin üçte biri, düşüşü gözlenmiş meteoritlerdir. Hergün yüzlerce ton meteoroid dünya atmosferine girmektedir.Ancak bunların çok büyük bir bölümü birkaç miligram kütlesinde, çok küçük partiküllerdir. Ancak büyük olanların nadiren yüzeye erişme şansları vardır. Bu güne dek bulunabilmiş en büyük meteorit (Namibia, Hoba) 60 ton gelmektedir. Kayamsı meteoritlerin radyolojik yöntemle bulunan yaşları 4.55 milyar yıla karşılık gelmektedir. Bu da güneş sistemiyle yaşıt olduklarını göstermektedir. Güneş sisteminin erken dönem örnekleri olarak kabul edilmekle birlikte yapıları radyasyon, ısı ve buzlaşma nedeniyle değişikliğe uğramıştır. Ortalama bir asteroid, atmosfere saniyede 10-50 km hızla girer. Çok büyükleri dışındakiler hava direnci ile kısa zamanda yavaşlar ve saatte birkaç yüz km. hıza düşerler. Nadiren tamamen buharlaşmayanlar yüzeye düşer. Ancak çok büyük olanlar hızlarından pek az kaybederler ve yere çarptıklarında kraterlere neden olur ve hatta büyük feleketlere yol açabilirler.
Dünya yüzeyinde 120 kadar krater tanınmaktadır. Çok daha yakın bir tarihte 1908'de Sibirya'nın Tunguska diye bilinen ıssız bir bölgesine de 60 metre çapında olduğu hesaplanan bir meteoroid düşmüştür. Bu meteoroid birbirine gevşek bağlı küçük parçalardan oluştuğundan, Barringer Krateri olayından farklı olarak, yere çarpmadan önce tamamen dağılmış ve bir krater oluşturmamıştır. Bununla birlikte 50 km. boyunca bütün ağaçlar devrilmiş ve patlamanın sesi Londra'dan duyulmuştur. Yörüngeleri dünya yörüngesiyle kesişen ve çapı 1 km'den büyük en az 1000 asteroid olduğu tahmin edilmektedir. Ortalama 300,000 yılda bir bunlardan biri dünya ile çarpışmaktadır. Daha büyük olanlar sayıca çok daha azdır ve çarpışma çok daha seyrektir. Olduğunda ise büyük felaketlere yol açar.
Bilimadamları, jeolojik kayıtlara bakarak, her birmilyon senede, çarpışma sonucu 10 km çapında üç kraterin oluştuğunu hesaplamaktadırlar. Chicxulub gibi daha büyük kraterlerin sıklığını hesaplamak daha zordur, ancak 100 milyon yılda bir çarpışma uygun bir tahmin olabilir.
|